29 Kasım 2020 Pazar

Koyunlarda Apse Hastalığı

 


Koyunlarda apse hastalığı oluşmasında akla ilk gelen, her zaman, Kazeöz Lenfadenitis (CL, CLA) ya da koyun pseudotüberkülozu denen hastalıktır. Yetiştiriciler arasında çıbancırtlak veya çatlak olarak bilinir. Etkeni Corynebacterium pseudotuberculosis (CPS) adı verilen bir bakteridir. Bakteri vücudun dışarıdan görülen lenf bezlerinde apse oluşturduğu gibi, dışarıdan görülmeyen lenf bezlerinde de apse oluşturur.

Çene altı, kasık, koltuk altı, boyun, meme üzeri ve kulak arkasındaki lenf yumrularında oluşan apseler dışarıdan görülebilir ve patlayıp açık hale gelerek dışarıya irin sızabilir. Halbuki akciğerlerin arasındaki lenf yumrusuna yerleştiğinde dışarıdan görülmez. Fakat hastalık yayılmaya devam eder.

Apse içindeki irin yeşilimsi sarı, peynirimsi kıvamdadır. Kalın bir kapsül içerisinde bulunur. Bu apselerin açılmasıyla yemlik kenarlarına bulaşan mikroorganizma sağlıklıları da hasta etmeye yeter. Diğer yandan akciğerlerin arasındaki lenf yumrularında apse varsa hava yoluyla da bulaşma olur. İrinin milyonlarca bakteri içerdiği ve bulaşmada çok önemli rol oynadığı bildirilmektedir.

Koyunlarda apse hastalığı öldürücü değildir. Ancak; mezbahalarda çok miktarda karkas kısmının atılmasına sebep olur. Büyük ekonomik kayıplara yol açar. Karkasın pazar potansiyelini yok edecek kadar yaygın olabilir. Koyunlarda “zayıf koyun sendromu” (Thin Ewe Sydrome) ile karşımıza çıkar.

Koyunlarda Apse Hastalığından Korunma ve Tedavi

Hastalığın ticari aşısı vardır. Sürü bazında tedavisi yoktur.

Tek tek yapılan tedaviler ise nüksederek başarısız olur. Hızla yayılan bir hastalıktır. Antibiyotiklere cevap vermez. Laboratuvarda gentamisin, tetrasiklin, ampicillin, penisillin ve linkomisine karşı duyarlı çıksa da vücutta antibiyotiklerin etkisi gayet sınırlıdır.

Bilim adamları çinko desteklerinin bağışıklık fonksiyonlarının uyarılması ve apse şekillenmesi esnasında bakteriyel artışın durdurulması ile yarar sağlayacağını bildirmişlerdir.

Koyunlarda Morel Hastalığı

Aynı şekilde, hemen hemen aynı belirtilerle görülen başka etkenler tarafından oluşturulan bir “Koyunlarda Apse hastalığı” da söz konusudur. Kazeöz Lenfadenitis ile birbirine karıştırılır. Hastalığa 1911 yılında ilk kez dikkat çeken bilim adamı M. G. MOREL ’in adı verilmiştir. Morel Hastalığı.

Fransız araştırmacı Morel Hastalığının etkeni olarak Staphylococcus aureus subspecies anaerobius ‘u göstermiştir. Kısa adı “Saan” olan etken bazen yanına başka mikroorganizmaları da alarak apse oluşturmaktadır.

Staphylococcus aureus subspecies anaerobius = Saan apseleri oluştururken yanına Trueperella pyogenesMicrococcusPseudomonasKlebsiellaE.coli ve Pasteurella multocida gibi hastalık yapıcı etkenleri de alır.

yazının devamı: https://vetrehberi.com/koyunlarda-apse-hastaligi/

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , ,

16 Kasım 2020 Pazartesi

Kedilerde Mastitis ve Agalactia



Kedilerde mastitis meme bezlerinin bakteriyel enfeksiyonu sonucunda laktasyon da bulunan kedilerde şekillenebilir. Mastitisin olası sebepleri, hematogen yayılma şeklinde olabileceği gibi, travma veya hijyenik koşulların kötü olması sonucunda da görülebilir. Meme yangılarında sıklıkla E. coli, Staph. aureus ve R-hemolotik streptokoklar rol oynar. Hafif klinik seyri yanısıra, şiddetli seyreden olgular da görülebilir. Hafif olgularda hasta memeler sert, büyümüş, ağrılıdır ve genellikle galactostazis şekillenir.

Kedilerde Mastitis Tanısı Nasıl Yapılmalıdır?

Sitolojik muayene için süt örnekleri alınarak, bir lam üzerinde hazırlanan preparatlar Gram boyası ile boyanabilir. Işık mikroskobunda incelenen preparatlar da dejenere olmuş nötrofiller, intrasellüler bakteriler ve makrofajlar izlenebilir. Sağaltımı yönlendirmek üzere süt örnekleri memelerden çekilerek veya steril bir enjektörle meme bezinden aspire edilerek alınabilir ve mikrobiyolojik kültürü yapılabilir. Ancak akut olgularda kültür sonucu beklenmeden hemen sağaltıma başlanmalıdır.

Mastitisin Tedavisi

Sağaltım için mutlaka Hekim ‘inize başvurun. Burada yazılan tedaviler bilgi amaçlıdır. Burada verilen bilgilerle tedavi edilmeye çalışılan hastanın oluşabilecek olumsuz tüm sonuçlar için hiçbir sorumlukluk kabul edilmez.

Sağaltım amacıyla, kandan memeye kolay geçebilen trimethoprim-sulfa,

yazının devamı: https://vetrehberi.com/kedilerde-mastitis-ve-agalactia/

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

3 Temmuz 2014 Perşembe

Küçük Ev Kemirgen Hastalıkları ebooks

Diseases of Small Domestic Rodents Veterinary ebooks

Küçük Ev Kemirgenler Hastalıkları 
Virginia CG Richardson tarafından 

O kadar uzun zaman önce, hamster, gerbil ve fareler tek kemirgenler evcil hayvan olarak muhafaza edildi. Evcil ölçüde büyüdü şimdi kemirgen çeşitliliği ve bu küçük canlıların artan popülaritesi tuttu. Son baskısında bu yana Küçük Ev Kemirgenler Hastalıkları , iki kemirgenler bu kitaba eklenmiş ve evcil hayvan sahipleri arasında sık haline edilmiştir -. Degu ve jird 
küçük kemirgenler artan sayıda evcil hayvan ve veteriner cerrahlar olarak muhafaza ediliyor sık sık sorulur türlerin çeşitli tavsiyeler. Kürkü, fare, sıçan, gerbil, hamster ve sincaplar - Bu kitap altı popüler yaratıklar ile ilgilenir. Her bölümün ilk bölümü, her türün bir giriş ve sağlayan bir taslak kötü yönetiminden kaynaklanabilecek herhangi bir hastalık sürecini vurgulayarak, hayvancılık ve beslenme. İkinci, hastalıklara adamış, tüm sistemleri (cilt, üreme, idrar, solunum, sindirim, kas-iskelet sistemi ve merkezi sinir sistemleri) yoluyla mantıksal hareket yanı sıra jirds ve Degus iki yeni fasıl, bu kitap tamamen revize edilmiştir ve küçük kemirgenler hastalıkların tedavisinde bilgi ve güncel gelişmeleri yansıtacak şekilde güncellenir. Anestezi ve ilaç tedavileri hakkında ayrıntılı bilgi belirli bölümleri birlikte, Küçük Yurtiçi Hastalıkları Kemirgenler hem öğrenciler, yetiştirici ve uygulayıcılar için kesin bir referans kitabıdır.


hemen indir: http://www.gencveteriner.com/veteriner-ebooks-atlaslar/kucuk-ev-kemirgen-hastaliklari-ebooks-t5487.0.html

Etiketler: , ,

30 Kasım 2012 Cuma

Flüor (F)


Flüor (F)


Flüor, toprakta kalsiyum flüorür (CaF2) halinde bulunur ve sularla bitkilere geçer. Flüor, günlük diyette 1 mg’dan az bulunur.

Flüor, ince bağırsaklardan emilir. Flüor, vücutta kemik ve dişlerde flüorürlü apatitler [3Ca3(PO4)2⋅CaF2)] halinde toplanır ve fazlası idrarla atılır.


Flüorun vücuttaki etkileri tam bilinmemektedir; ancak fazla miktarının zehirli olduğu kesindir. Flüor, hücre kalsiyumunu bağlar ve enzim aktivatörü magnezyum ile ayrılmaz bileşikler yapar. Flüor, in vitro enzim sistemi zehiri olarak kullanılır.
Dişlerin geliştiği yaşlarda litresinde 1,5 mg’ın üzerinde flüorür içeren suları içenlerde dişler bozuk ve lekeli olur. Litresinde 0,9-1,5 mg suların içildiği bölgelerde diş çürüğü oluşumununen aşağı derecede olduğu gözlenmiştir. Dişlerin gelişmesinden sonra alınan flüorürlerin etkisinin olmadığı görülmektedir.


Endüstri merkezlerinde çevrenin flüorlu artık materyalle bulaşmasında, flüordan zengin besin ve maddelerin alınmasında flüorozis denen flüor zehirlenmesi görülür. 10 ppm (10 mg/L)’den fazla flüor içeren su içen hayvanlarda flüorozis gelişebilir. Flüorozisli hayvanlarda, dişlerde lekeler, aşınma ve yumuşama, horizontal sarı-kahverengi çizgiler, aralıklı topallık, artroz, mental gerilik, inatçı ishal, deride sertleşme ve kıllarda kabalaşma görülür ve ömür kısalır.


Ülkemizde Doğu Anadolu Bölgesindeki Ağrı ve Van ilçe ve köylerinde flüorozis görülmektedir. Bu yöre, Tendürek dağı’nın kuzey ve güney yamaçlarında volkanik arazi üzerinde bulunmaktadır; doğal su kaynakları bu yörede çok olup flüordan zengindirler. Yüksek flüorür dozu, serbest flüorür iyonlarının artmasına, kalsiyum iyonlarının kemik ve dişlerden mobilize olmalarına neden olmaktadır.

Etiketler: , , , , ,